Şemsi Ahmet Paşa Camii Üsküdar‘da sahilde kendi adıyla anılan semtte içerisinde cami, kütüphane ve türbe bulunan gerek konumu, gerek mimari dehası gerekse de ilginç hikayesiyle küçük ama şirin bir camidir.
Üsküdar’a geldiğinizde sahil boyu dolaşırken karşısına Galata Kulesi’nden Topkapı Sarayı’na kadar eşsiz bir boğaz manzarasını almış kendi halinde ufak ama bir o kadar da kendine has hikayesi ve mimarisiyle eşsiz bir eserdir.
Yazımızda Neler Var?
Şemsi Ahmet Paşa Camii Tarihçesi
Caminin tarihçesine geçmeden önce camiye adını veren Şemsi Ahmet Paşa’yı kısaca tanımak gerek diye düşünüyorum.
Şemsi Ahmet Paşa Kimdir ?
Anadolu beyliklerinden İsfendiyaroğulları’na mensup olup İsfendiyaroğlu Kızıl Ahmed Bey’in torunu ve Mirza Mehmed Paşa’nın oğludur. Annesi II. Bayezid’in oğlu Şehzade Abdullah’ın büyük kızı Şahnisâ Sultan’dır. Şemsi Ahmed ağabeyi Mustafa ile birlikte Enderun’da yetişti.
Rumeli Beylerbeyi iken, Kanuni Sultan Süleyman’ın damadı ve dönemin sadrazamı olan Damat Rüstem Paşa ve karısı kızı Mihrimah Sultan’dan olan torunu “Ayşe Hanım Sultan” ile evlenmiştir.
II. Selim’in tahta çıkmasıyla vezirlik rütbesi verilip kubbealtı veziri olarak göreve başlamıştır. 1576’de ikinci vezir iken, Piyale Paşa üçüncü vezir görevi yapmaktaydı. 1576’da II. Selim’in kızı ve yeni padişah III. Murad’ın kız kardeşi Gevher Sultan ile evlenen Piyale Paşa’ya ikinci vezir olarak görev verilmiş ve Şemsi Ahmet Paşa üçüncü vezirliğe düşürülmüştür. Bundan dolayı Şemsi Ahmed Paşa sadrazam olan Sokullu Mehmet Paşa ile yaptığı münakaşa dolayısıyla bu görevinden atılmıştır. Piyale Paşa’nın ikinci vezirliğinin Sadrazam Sokullu tarafından Piyale Paşa’nın sadrazamlığa yolunun açılması olduğu Peçevi tarihi tarafından belirtilmiştir. Fakat Piyale Paşa 1578’de ölmüştür.
Bir müddet görevsiz kalan Şemsi Ahmet Paşa’ya, kendini tutanların ricaları ile, sadrazam Sokullu Mehmet Paşa tarafından tekrar eski rütbesi ile kubbealtı vezirliği geri verilmiştir. 11 Ekim 1579’da Sokullu bir suikasta uğrayıp hayatını kaybedince Şemsi Ahmet Paşa’ya Sadrazamlık görevi verilmiştir. Şemsi Ahmet Paşa’nın sadrazamlığı 6 aydan biraz fazla sürmüştür. Şemsi Ahmet Paşa’nın bu kısa sadrazamlık döneminde padişah III. Murad ve saray, devlet ve hükûmet işlerine müdahalelere başlamış ve bu müdahaleler Şemsi Ahmet Paşa’yı çok tedirgin etmiştir. Şemsi Ahmet Paşa 28 Nisan 1580’de geçirdiği idrar kesesi hastalığı nedeniyle ölmüştür. Uzunçarsılı ve Sicil-i Osmani’ye göre Edirnekapı mezarlığında gömülüdür. Diğer kaynaklar Üsküdar’da yaptırmış olduğu “Şemsi Paşa Camii” ve mederesesinin yanında gömülü olduğu da bildirilmektedir.
Şemsi Ahmet Paşa Camii Hakkında
Son derece küçük ve sade bir yapı olan külliye, Sultan II. Selim ile III. Murad’a vezirlik yapmış olan Şemsi Ahmet Paşa tarafından 1580 yılında Mimar Sinan’a yaptırılmış. Mimar Sinan’ın ustalık döneminde inşa edilen yapının tam olarak kayıtlarda yer alan adı Şemsi Ahmet Paşa Camii’dir.
Koca Sinan İstanbul’da Şehzade Camii, Süleymaniye Camii gibi büyük, muhteşem eserler yaptığı gibi, küçük, zarif camiler de inşa etmiş. Bir camide uyguladığı planı başka bir camide uygulamayan Mimar Sinan Şemsi Paşa Camisini de farklı bir planda yapmış.
Yapının en dikkat çekici yanlarından biri minaresine veya kubbesine kuşların konmaması. Bu nedenledir ki cami halk arasında Kuşkonmaz Camii olarak bilinir. Bunun nedeni ise yapının boğazın hemen kıyısında, kuzey ve batı rüzgarlarının buluştuğu bir noktada bulunuyor olmasıdır. Yapının bulunduğu noktanın nasıl rüzgar aldığını, avlusunda bulunan bayrağın sürekli dalgalanışından anlayabilirsiniz.
Külliye özellikle denizden geçenler için bir zarafet timsali bir yapı olarak göze çarpar. Yapının boğaz kenarındaki avlu duvarının yüksekliğinin az olması, denizden bakanların rahatlıkla içini görebilmesine imkan sağlıyor. Türbe, cami, minare ve revakların mükemmel oranlar ile uyumu dışarıdan görenler için hayranlık oluşturuyor.
Külliye içine deniz tarafından bakıldığında, yapının içinin güzel bir görünüme sahip olması iki şekilde sağlanmış. İlk olarak Mimar Sinan klasik dik açılı avlu yerine, geniş açılı bir avlu yapmış. İkinci olarak ise cami ile medrese revakları uyum içinde yerleştirilmiş.
Caminin içinde mihrapta iki küçük sütun hareket edecek şekilde yapılmış. Bina denize çok yakın olduğu için bu bir nevi alarm sistemi olarak tasarlanmış. Bir kayma olursa taşlar dönmeyecek ve gerekli uyarıyı yerine getirmiş olacaktır.
Külliye yapısında içinde bulunan medrese günümüzde İlçe Halk Kütüphanesi olarak kullanılıyor. Türbe kısmında ise camiyi yaptıran Şemsi Ahmet Paşa‘nın kabri bulunuyor. Caminin tamamlandığını göremeden vefat eden Şemsi Ahmet Paşa camiye bitişik yapılan türbeye defnedilmiş.
Caminin türbe tarafındaki duvarında, kemer içinde demir şebekeli bir ziyaret penceresi bulunuyor. Buradan türbe kapalı olduğu zamanlarda camiyi yaptıran Şemsi Ahmet Paşa’nın kabri görülebilmekte. Türbe tarafındaki duvarda asılı çerçeve içinde bulunan Kabe örtüsü dikkatli ziyaretçilerin ilgisini çeken unsurlardan.
Şemsi Ahmet Paşa Camii Hikayesi
Halk arasında Kuşkonmaz Camii olarak bilinen camiinin ilginç bir hikayesi mevcuttur.
“Şemsi Ahmet Paşa’da Sokullu Mehmet Paşa’nın yaptırdığı camilere kuşların pislediğini görür ve Sokullu Paşa’ya “Sokullu, yaptırdığın camini kuşlar pislemiş” diye takılmıştır. Oldukça zeki bir insan olan Sokullu ise “Gökyüzüne açık olan her yer kuşların pislemesine müsaittir” yanıtını vermiştir. ” Daha sonra kendisi de cami yaptırmak isteyince Mimar Sinan’a, bana öyle bir yerde cami yap ki üzerine kuşlar pislemesin” demiştir. Mimar Sinan hemen araştırmaya koyulur ve camiyi Karadeniz ve Marmara dan esen rüzgarların kesiştiği noktaya konumlandırır. Rüzgarın ters etkisi kuşların konmasını engellediği gibi minare içine girip çıkardığı uğultusu kuşları ürkütür ve buraya konmaları önlenir. “
Şemsi Ahmet Paşa Camii Videosu
Kuşkonmaz Camii, Üsküdar Meydanı’nda sahil kıyısında bulunuyor. Mihrimah Sultan Camii ve Yeni Valide Camii aynı meydan çevresinde bulunan diğer tarihi camilerdendir. Ayrıca camiye yakın bir konumda bulunan Aziz Mahmud Hüdayi Türbesi ve Camii, manevi yerler arasında ziyaret edilmesi gereken bir yer.
Cami sabah namazı ile ibadete açılmakta, yatsı namazından sonra kapatılmaktadır. Külliye içinde bulunan Şemsi Paşa İlçe Halk Kütüphanesi resmi tatil günleri hariç olmak üzere her gün 08:00 – 22:30 arasında açık.
Cami Üsküdar Meydanı‘nda bulunduğundan toplu taşıma araçlarıyla ulaşımı oldukça kolaydır. Avrupa yakasından ulaşmak için Eminönü veya Beşiktaş’tan kalkan vapurları tercih edebilirsiniz. Marmaray ile ulaşmak isterseniz Üsküdar durağında inmeniz yeterli. Metrobüs kullanarak ise Altunizade durağında indikten sonra metroya binerek Üsküdar Meydanı’na ulaşabilirsiniz.
Anadolu yakasından ulaşmak için Üsküdar-Çekmeköy metro hattını kullanabileceğiniz gibi, Üsküdar Meydanı’na giden otobüsleri de kullanabilirsiniz.